Tazminat Hukuku

Bireylerin ya da kurumların uğradıkları maddi veya manevi zararların, bu zarara sebebiyet veren kişilerden veya kurumlardan karşılanmasını sağlayan bir hukuk dalıdır. Gerek gündelik yaşamda gerekse iş, sağlık, ulaşım ve sosyal ilişkilerde meydana gelen birçok zarar, bir başka kişi ya da kurumun kusurlu, ihmalkâr ya da hukuka aykırı davranışı sonucunda ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda zarar gören tarafın kaybının telafi edilmesi, Tazminat Hukuku’nun temel amacıdır.

Sayın Hukuk olarak, tazminat hukukuna dair tüm konularda derinlemesine bilgi birikimi ve dava pratiğine sahibiz. Haksız fiil, sözleşmeye aykırılık, trafik kazaları, iş kazaları, doktor hataları, kişilik haklarına saldırı, mal varlığına zarar verme gibi pek çok başlık altında müvekkillerimize etkili, hızlı ve sonuç odaklı hukuki destek sunuyoruz. Amacımız yalnızca dava açmak değil, zarar gören bireyin ya da kurumun hakkını eksiksiz şekilde almasını sağlamak, adaletin tesisine katkıda bulunmaktır.

Tazminat Talebinin Hukuki Temeli

Türk Borçlar Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde bir tazminat talebinde bulunulabilmesi için bazı temel koşulların bir araya gelmesi gerekir:

• Zararın meydana gelmiş olması,

• Zarara neden olan bir fiil ya da ihmal bulunması,

• Bu fiil ile zarar arasında uygun bir nedensellik bağı kurulabilmesi,

• Failin kusurlu ya da sorumlu sayılabilmesi.

Bu unsurlar, her olay özelinde teknik hukuk bilgisiyle analiz edilmelidir. Her zararın tazmin edilmesi mümkün olmayabilir; bu nedenle sürecin başında güçlü bir hukuki değerlendirme yapılması çok önemlidir. Sayın Hukuk olarak, dosyaları yalnızca hukuki açıdan değil, olayın insani ve sosyal boyutlarıyla birlikte analiz ediyoruz.

Tazminat Hukukunun Uygulama Alanları

1. Haksız Fiil Nedeniyle Tazminat
Bir kişinin başka bir kişiye kusurlu davranışı sonucu zarar vermesi durumunda ortaya çıkar. Örneğin fiziksel saldırı, sosyal medyada karalama, özel hayatın ihlali, mala zarar verme gibi durumlar bu kapsamdadır. Hem maddi zararların karşılanması hem de kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat talep edilebilir.

2. Trafik Kazaları Nedeniyle Tazminat
Trafik kazalarında ortaya çıkan zararlar, genellikle hem sürücü hem yolcu hem de üçüncü kişiler açısından tazminat hakkı doğurur. Araçta oluşan maddi hasarlar, yaralanma veya ölüm durumunda destekten yoksun kalma, iş gücü kaybı, değer kaybı, sürekli sakatlık gibi başlıklar altında dava açılabilir. Ayrıca sigorta şirketlerine karşı da doğrudan taleplerde bulunulabilir.

3. İş Kazası ve Meslek Hastalığı Tazminatları
İşverenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucu ortaya çıkan kazalarda veya çalışma koşullarına bağlı olarak gelişen hastalıklarda işçinin hem SGK hem de işveren aleyhine tazminat talep etme hakkı doğar. Ölüm hâlinde yakınları destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir. Ayrıca iş kazalarında işverenin cezai sorumluluğu da gündeme gelebilir.

4. Doktor Hataları ve Sağlık Hukuku Kaynaklı Tazminatlar
Yanlış teşhis, ihmalkâr müdahale, ameliyat sırasında hata yapılması gibi durumlar, hasta açısından ağır sonuçlara yol açabilir. Hasta veya hasta yakınları, sağlık kuruluşuna ve hekime karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Bu davalar teknik bilgi gerektirdiği için, bilirkişi ve uzman görüşleriyle desteklenen güçlü hukuki hazırlık gerekir.

5. Sözleşmeye Aykırılık Nedeniyle Tazminat
Taraflar arasında imzalanan bir sözleşmeye aykırı davranılması, karşı tarafın zarara uğramasına neden olabilir. Teslimat yapılmaması, işin eksik veya geç yapılması, hizmetin ifa edilmemesi gibi durumlar tazminat sorumluluğu doğurur. Sözleşmede yer alan “cezai şart” hükümleri de bu tür uyuşmazlıklarda kritik rol oynar.

6. Kişilik Haklarına Saldırı Nedeniyle Tazminat
Hakaret, iftira, tehdit, özel hayatın ihlali, itibara zarar verilmesi gibi durumlarda manevi tazminat talep edilebilir. Bu tür davalarda, zararın miktarının tespiti hâkimin takdirindedir ancak etkili bir sunum, delil ve açıklama bu takdiri doğrudan etkiler.

Sayın Hukuk Yalaşımı

Tazminat davaları yalnızca maddi bir talebin yasal çerçeveye oturtulması değildir. Özellikle fiziksel ya da psikolojik olarak zarara uğramış bireyler açısından bu süreç, adaletin yerine gelmesini, huzurun yeniden tesis edilmesini ve mağduriyetin giderilmesini de içerir. Bu bilinçle, her bir dosyada empati temelli, titiz ve kararlı bir yaklaşım benimsiyoruz.

Dava açmadan önce önleyici hukuki görüş sunuyor, uzlaşma ve arabuluculuk yollarını değerlendiriyor, dava açılması gerekiyorsa en uygun stratejiyle davayı hazırlıyor ve süreci şeffaf biçimde yönetiyoruz. Maddi zararın doğru hesaplanması, kusur oranının belirlenmesi, delillerin etkin sunumu ve uzman bilirkişi görüşlerinin doğru yönlendirilmesi, başarılı bir tazminat davasının temel taşlarıdır. Sayın Hukuk olarak bu sürecin her aşamasında müvekkilimizin yanındayız.